Çermik İlçe Milli Eğitim Müdürü Sayın Murat Bozdoğan’ın girişimi , Çermik Kaymakamlığı ve Çermik Belediye Başkanı Sayın Şeyhmus Karamehmetoğlu’nun destekleriyle başlayan ve ilki 2019 yılında yapılan Çermik Kitap Fuarı’nın ilk dördünde muhtelif sebeplerden bulunamadım.
Ama şunu söyleyebilirim ki eksisi artısıyla küçük bir ilçede 4 büyük organizasyon gerçekleştirmek kolay değildir ve Sayın Bozdoğan ve Karamehmetoğlu bunu başarmışlardır. Kendilerini cesaret ve kararlılıkları için yürekten kutluyor ve hem kendim hem de memleketim adına teşekkür ediyorum. Memleketimin böyle idealist kişilere gerçekten ihtiyacı var. İnanıyorum ki nesiller sonra bile Bozdoğan ve Karamehmetoğlu adı takdir ve minnetle anılacaktır.
………..
Fuardan yaklaşık iki ay önce Sayın Bozdoğan beni arayıp 5. Kitap fuarına davet etti. Beşincisi yapılacak olmasına rağmen sanki ilki yapılacak gibi heyecanlı oluşu, çok iyi bir fuar olacağı düşüncesinin habercisiydi adeta. Nitekim öyle de oldu.
Bozdoğan, programın kusursuz olması için büyük bir ekip kurmuştu. Ama sorumluluğu kurduğu ekibe yıkıp erişilmez olan idarecilerden değildi. Fuarla ilgili bir soru sormak istediğinizde hiç üşenmeden ve topu birilerine paslamadan yanıtlıyor, yardımcı olmaya çalışıyordu. Geçmişte katıldığım benzer organizasyonları düşündüğümde bu çok sık rastlanılacak bir durum değildi.
Görünen o ki hem kusursuz hem de emsallerine örnek teşkil edecek yeniliklerle dolu bir fuar bekliyordu bizi. Bir ay öncesinden tüm yazarlara gönderilen “yöresel ürün paketi” hediyesi çok güzel bir düşüncenin ürünüydü.
Fuardan bir gün önce değerli yazar Sayın Adnan Gerger ve organizasyondan sorumlu Zeynep öğretmenle Ankara’dan aynı uçakla yola çıktık. Diyarbakır Havaalanı’na iner inmez kurumdan bir arkadaş karşıladı bizi. Yoldayken çok sevgili mihmandarım Zübeyde öğretmen aradı ve söyleşi yapacağım okula gidip gelirken bana eşlik edeceğini söyledi.
Çermik’e yaklaşırken Zeynep Öğretmen sol tarafa bakmamı söyledi. Daha önce katıldığım hiçbir fuarda karşılaşmadığım inanılmaz güzel bir jestti gördüğüm. Büyük bir totemin üstünde yine büyük boy bir billboarda fotoğrafım ve altında “ilçemize hoş geldiniz” yazıyordu. Çok duygulanmıştım. İnip fotoğraf çektikten sonra kurumun ayarladığı otele giriş yaptık nihayet. Konukları için her şeyin en iyisini yapmayı düşünen Sayın Bozdoğan, 4 yıldızlı ve şehrin “en lüks oteli” unvanını taşıyan oteli seçmişti.
Sabah kurumdan gelen bir araç bizi otelden alıp fuar alanına getirdi. Açılışta harika bir müzik ziyafeti verildi, halaylı türkülü güzel bir açılış oldu. Öğlen yemeği için yine ilçenin en lüks sayılan restoranına götürüldük. Bozdoğan ve ekibi her şeyi en ince detayına kadar düşünmüşlerdi.
Yemek sonrası okul müdürü Recep öğretmen ile Petekkaya İlköğretim Okuluna gittik. Daha önceden tanıdığım Diyarbakırlı yazar Birsen İnal’ın söyleşisi vardı ve sağ olsun katılma isteğimi kabul etmişti. Harika bir atmosferdi. Okulun hemen yanındaki halı sahada öğrenciler U şeklinde yere oturmuş bekliyorlardı. Okulun diğer öğretmenleri de bizi güler yüzle karşılamışlardı. Çocukların Sayın İnal’a soruları ve verdikleri cevaplar müthişti. Zekâ fışkırıyordu memleketim çocuklarından!
Aslında sadece izleyici olarak katılmıştım. Ancak müdürün ricasını kıramayıp yazardan da izin alarak ben de ilçem için yazdığım Aberna adlı şiirimi okuyarak kısacık dâhil oldum programa. Çocukların, ilçenin eski adını sorduğumda hep bir ağızdan “Aberna” diye haykırmaları muhteşem, aramızdaki sıcak sinerji ise tarifsizdi…
İkinci akşam oteldeyken, müzmin mide ağrım depreşmişti. Tesadüfen fuarla ilgili bir şey yazan müdüre ağrım olduğunu söylediğimde “hemen gelip sizi hastaneye götürelim” demesi insana “yalnız değilim” duygusunu yaşatıp iyi hissettiren ayrı bir incelik ve çok önemli bir detaydı.
Sabah otelde konaklama konusunda bir karışıklık yaşandı ve müdür beyi arayıp bilgilendirdim. On dakika geçmeden İhsan öğretmen arayıp, sorunun çözüldüğünü ve bir araçla beni aldırıp fuar alanına götüreceklerini söyledi. Bu anında müdahale ve hız tam bir liyakat örneğiydi.
Ardından sadece okul programımla ilgilenmekle görevli olan sevgili mihmandarım aradı ve “Sizin okul programınız yarın ama biz bugün öğretmen arkadaşlar ve öğrencilerimizle piknik yapacağız, kabul ederseniz gelip sizi de alalım” dedi sevinçle kabul ettim. Zübeyde öğretmen, İhsan öğretmen ve Murat müdür, efsanesiniz!
Kurum aracıyla fuar alanına girdiğimizde, Saadet öğretmen karşıladı beni. Tüm sempatikliğiyle “Mihmandarınız gelip sizi alana kadar size ben eşlik edeceğim” dedi ve baştan sona fuar alanını yeniden gezdik. Görsel sanatlar öğretmeni olan Saadet öğretmen fuar alanının bahçesinde çocuklar için yaptıkları etkinlikleri gösterdi, bölüm öğretmenleri ile tanıştırdı. Her şey çok güzeldi. Ardından, Zübeyde öğretmen ve arkadaşlarıyla Haburman’ın üst taraflarında cennetten bir köşede muhteşem bir gün geçirdim.
Programım ertesi gün saat 13.30’daydı. Akşam mihmandarım aradı. Gideceğim Bahçeköy okulunda sosyal bilgiler öğretmeni olan mihmandarım, aynı zamanda piknikte tanıştığım öğretmenlerin çalıştığı merkezdeki Atatürk İlkokul’unda da görev yapıyordu. Bana, öğretmenlerin beni kendi sınıflarına davet ettiklerini kısa da olsa öğrencilerle söyleşi yapmamı istediklerini söyledi. Seve seve kabul ettim.
Sırasıyla iki ayrı 5. sınıfa kısa süreli konuk oldum. Yahu bir coğrafya bu kadar mı zeki, saygılı ve güzel çocuklar doğururdu? Hepsine ayrı ayrı âşık oldum! Yanımda kitabım yoktu maalesef ve canımın içi çocuklarım defterlerine kitaplarına, hatta üstlerindeki formalara imza atmamı istediler. Öğretmenleri ayrı çocukları ayrı güzeldi memleketimin. Hele o öpülesi yumuk elleriyle defterlerine “Sizi hiç unutmayacağız Gülten Kahraman,” “Sizi çok sevdik Gülten Kahraman” yazan çocuklarım. Ben size ölürüm ölürüm!
Saat 13.30’da aynı binada bulunan Bahçeköy İlköğretim Okulu ve İmam Hatip Ortaokulu’ndaydık. Müdür bey, yardımcısı ve iki kız öğrenci karşıladı bizi. Kızlarımız “okulumuza hoş geldiniz” derken, biri elime topladığı papatya demetini tutuşturuyor, diğeri papatyalardan yaptığı tacı kafama takıyordu. Tarifsiz bir güzellikti bu.
Köy okulu olması hasebiyle, muhtemelen küçük bir sınıfta gerçekleştireceğimizi düşünürken, gayet geniş bir sınıfta o kadar güzel bir ortam oluşturulmuştu ki hayran kaldım. Sunum için her şey hazırdı. Hatta Ankara’da bile birçok programda bulunamayacak bir sunum kürsüsü bile vardı. Beni en çok şaşırtan ise TV programlarında kullanılan yaka mikrofonuydu. Bu ince detayı bile düşünmüşlerdi. Öğrenci profili yine değişmemişti. Her biri âlemi cihan, zekâ fışkıran çocuklar… Okulun merdiveninde çektirdiğimiz toplu fotoğraftan sonra yine kitaplara defterlere, hatta avuç içlerine atılan imzalar ve yol boyunca arabanın yanında koşan, bize el sallayan dünya güzeli çocuklarım.
……..
İmza standımda beni bekleyen bir sürpriz vardı. Baba tarafından Çermik, anne tarafından Çüngüşlü olduğum için, her yaştan kuzenler, yeğenler gelmiş beni bekliyorlardı. Çok mutlu oldum. Ayrıca Sayın Murat Bozdoğan, tüm yazarlara yaptığı gibi benim bulunduğum standa da gelip fuar anısına ince düşünülmüş hediyelerle onore etti. İnce bir jestti, tekrar teşekkür ediyorum. Aynı gün fuar alanının yakınında bulunan Kız mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğretmenlerinden aldığım “Yarın da bizim okulda da söyleşi yapar mısınız?” teklifini sevinçle kabul ettim.
İmza faslı bittikten sonra sevgili mihmandarım Zübeyde öğretmen, Laleş, Ayşe ve Feride öğretmenlerle Gelincik Dağı’na çıktık. Çermik’i kartpostal güzelliğinde üç boyutlu görebildiğimiz dağın yamacında bağlama eşliğinde türküler söyledik. Hem Zübeyde öğretmen hem de diğer öğretmenlerimi yakından tanıdıkça çocuklarımızın ne kadar şanslı olduklarını düşündüm.
Çermik’teki son günümdü. Sabah erkenden otelden alınıp söyleşi yapacağım liseye getirildim. Lisenin müdürü kibarca karşıladı bizi. Hazırlanan salon büyük bir konferans salonuydu. Birçok bölümden öğrenciler vardı. Kesinlikle önceden kurgulanmamış ve yazılıp ellerine verilmemiş doğaçlama ve çok zekice sorularla kuşattı beni öğrenciler. Edebiyatın yanı sıra, sosyoloji, adalet, hukuk ve siyasetle ilgili soruları dikkat çekiciydi. Hayran kaldım.
Özetle, 5. Çermik Kitap Fuarı, emsallerine örnek teşkil edecek nitelikte bir fuardı. Başta Sayın Murat Bozdoğan ve Belediye Başkanı Sayın Şeyhmus Karamehmetoğlu olmak üzere, başından sonuna bu güzel organizasyona emek veren ve başaran tüm öğretmenlerimi, tüm emekçileri tek tek kutluyor, teşekkür ediyorum.
Bana kazandırdığı yeni dostlar ve yaşattığı güzelliklerle bir fuarı daha geride bıraktım.
2026 ‘ta 6. Kitap fuarında yeni romanımla tekrar buluşmak umuduyla.